Türk Tarih Kurumu’ndan tartışmalara son nokta: Lozan’ın süre sınırı yok
Batılı devletlerin o dönem Türk milletini Avrupa’dan ve hatta Anadolu’ndan atma hedefinde olduğunu hatırlatan Özgen, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nı “Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu” olarak tanımladı. Bu antlaşmanın, Türkiye’nin daha sonraki siyasi, hukuki ve diplomatik varlığının da temelini oluşturduğunu vurgulayan Özgen, “Türkiye açısından Lozan, özelde savaş alanında elde edilen askerî zaferin diplomatik ve hukuki tescili, genelde ise Türklerin Anadolu’da tutunma mücadelesi idi” yorumunu yaptı.
LOZAN’DAKİ KAZANIMLAR
Lozan Antlaşması’nın, yaklaşık 9 aylık çetin müzakereler sonucunda imzalandığını dile getiren Özgen, elde edilen kazanımları da tek tek sıralayarak, “Kapitülasyonların kaldırılması, Osmanlı Devleti’nden kalan borçların imparatorluktan ayrılan diğer ülkeleri de kapsayacak şekilde bölüştürülmesi, millî sınırlar içinde bir Ermeni devleti kurulmasının mümkün olmadığının tescili, güneyde Musul hariç olmak üzere sınırların hedeflendiği şekilde belirlenmesi, Karaağaç’ın Yunanistan’dan savaş tazminatı olarak alınması ve tüm azınlıkların Türk vatandaşı olarak benimsenmesi gibi hususlar önemli kazanımlar arasındadır” şeklinde konuştu.
GİZLİ MADDE DE BİTİŞ TARİHİ DE YOK
Lozan Barış Antlaşması’nda gizli maddeler bulunduğu şeklindeki iddialara da yanıt veren Özgen, “Antlaşmanın herhangi bir gizli maddesi yoktur ve metni herkese açık bir şekilde mevcuttur. Gizli maddeler bulunduğuna dair hiçbir belge, meclis tutanağı, zabıt ya da hatırat da yoktur. Metinde herhangi bir süre sınırı zikredilmemiştir. Antlaşmanın belli bir süreye bağlı olduğunu bildiren başka bir belge de mevcut değildir. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ve kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması ile herhangi bir süre kısıtlaması olmaksızın ülkemizin bağımsızlığı ve egemenliği temin edilmiştir” ifadelerini kullandı.
