SPOR

Özbek, Habertürk TV ve HT Spor ortak yayınında!

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Habertürk TV ve HT Spor’da ortak yayınında. Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ve HT Spor Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan soruyor, Dursun Özbek yanıtlıyor.

İşte Özbek’in açıklamaları:

TARTIŞILAN SPONSORLUK KONUSU

“Biz aslında spor haberleri yapan portala sponsorluk anlaşması yaptık. Galatasaray’ın 40’a yakın sponsoru var. Bizim yaptığımız anlaşmaların hepsi de tek taraflı anlaşmalar. Galatasaray temsil ettiği markanın prestji, ağırlığı, etik değerlerine uymayan bir şey olduğu zaman tek taraflı fesih hakkı vardır. Hassasiyeti hissedince hemen askıya aldım. Şu anda incelemede. İşin esası nedir diye inceliyoruz. Bizim konuştuğumuz kısım haber sitesi niteliğinde olan kısmıydı. Rakamsal boyutu önemli değil. Böyle bir bahis sitesinin sponsoru olup olmadığımız sözkonusu. Camiaların ve toplumların hassasiyetini hissettik ve askıya aldık. Şu anda inceliyoruz. Bu marka yurt dışında birçok takımın sponsoru. Burada Galatasaray her zaman şuna dikkat etmiştir. Ülkesinin hassas olduğu konularda en çabuk reaksiyonu veren kulüplerden bir tanesidir.”

“BU TAMAMEN BİR HABER PORTALI”

“Bu tamamen bir haber portalı. Dediğiniz rakamlar yok. 2 sene için yaklaşık 14 milyon civarında. Hiç para almadık. Birinci gün hassasiyeti görünce askıya aldık. Rizespor maçına çıktık. Baktık ki büyük hassasiyet var hemen askıya aldık. Galatasaray kendi değerleri ve ülkesinin hassasiyetleri çerçevesinde tek taraflı fesih hakkımız vardır. Şu anda askıya aldık ve konuyu inceliyoruz. Galatasaray’ın bu tip konularda hassasiyetini tarif etmek mümkün değil, çok hassasız. İncelemenin sonunda çıkabiliriz veya devam edebiliriz. Şu an inceliyoruz.”

“TFF’YE SORDUK”

“TFF’ye sorduk. Maçlardan önce TFF’ye formayı göndeririz, bakar, cevabını verir. Bu konuda cevabını verdi, isme, markaya itirazı olmadan, ‘reklam boyutları tamamdır, bütün sorumlulukları size ait olmak üzere maça çıkabilirsiniz’ dedi. Halbuki bu kadar bilinen bir şey ise, bize demesi lazımdı ki ‘Bunda hassasız bu formayla çıkma’ diyebilirdi. Hangi konuyu sorarsanız sorun, yasal bir sorumluluk varsa bunu kulübün üzerine bırakması son derece doğaldır. Kurumsal çerçevede bu işle ilgili profesyonellerimiz var. Formanın önü, arkası, yan tarafı bütün bunlara bağlı olarak bir pazarlama aktivitesinde bulunuyorlar. Bu konuyla ilgili talepleri değerlendirerek yönetime sunuyorlar. Yönetim de rakamsal boyutuna da bakmak suretiyle kabul veya reddediyor.”

“BU KONU İÇERİDE TARTIŞILIR”

“Bu konu içeride tartışılır. Konuyu askıya aldık, tekrardan söylüyorum. Yurt dışında örnekleri var. Torino kulübüne girin, o kulübün sponsoru. Olayı bu seviyeye getirmemek lazım. Elbette ki burada birçok manada reaksiyon oluştu. Merit otelleri ismimizi kullanıyorsunuz diye ihtarda bulundu. Bunlar bizim bildiğimiz şeyler değildi. Kendi içlerinde de bir tartışma varmış. Galatasaray çevresinin, ülkesinin ve bu işle ilgili kişilerin hassasiyetini her zaman dikkate alır. İncelemenin sonunda Galatasaray kararını verecektir.”

“DERBİYİ EVDE YATARAK İZLEDİM”

“Salı’dan Cumartesi’ye kadar futbol maçının, Fenerbahçe maçının heyecanı elbette ülkeyi sarmış vaziyette. Salı’dan Cumartesi’ye kadar yapacağımız o kadar çok iş var ki. Sadece derbiyle değil diğer konularla da ilgilenmemiz gerekiyor. Salı ve Cumartesi arasında o kadar rahattım ki. Başka oynadığımız maçlardan daha rahat bir Salı, Cumartesi geçirdim. Son dönemlerde kurmuş olduğumuz büyük bir üstünlük var Fenerbahçe’ye karşı. Hem deplasmanda hem de genel olarak bakıldığı zaman. 10 gol atmışız, 2 gol yemişiz. Gerçekten maçla ilgili hiçbir endişemiz yoktu. Hatta maça gitmedim. Evde yatarak izledim, o kadar rahattım ki. Gergin bir ortamdı o yüzden derbiye gitmedim. Nitekim orada bazı gerginlikler olmuş. Sahada gerginlik olmadı. Bizim için rahat maçtı. Okan hoca da takımı çok iyi hazırladı. Güzel bir maç olduğunu düşünüyorum. Galatasaray artık alışkanlık hale geldi. Fenerbahçe derbileri bizim için deplasmanda kolay geçen derbiler.”

“ÖZEL GALİBİYET PRİMİ VERDİM”

“Derbi galibiyeti için özel galibiyet primi verdim ama rakam söyleyemem. Bu oyuncularımla benim aramdaki bir şey. 30 milyon kişiyi sevindirmiş bir takım. Dolayısıyla bunun rakamla ölçülmesi son derece yanlış. Amerika’da bile New York’ta kutlama yapıldı o gece. Böyle bir şeyi maddi değer olarak ölçebilir misiniz?”

“HAKEMLE İLGİLİ TESPİTİM DOĞRUYMUŞ”

“Hakemle ilgili tespitim doğruymuş. Maçın gidişatına baktığınızda her akınımız tehlike yaratıyor, golle sonuçlanıyor. Eğer o uyduruk penaltı olmasaydı maç 5’lik 6’lık maçtı. Hakemin bunu fark ettiğini düşünüyorum. O penaltıyı verince, maçın 60. dakikası, bence farkın önüne hakemin bu kararının geçtiğini düşünüyorum. Nasıl oynadığımızı gördünüz.”

“FEDERASYONDAN BEKLEDİĞİMİZ TEK ŞEY ADALET”

“Trabzonspor bir açıklama yaptı TFF ile ilgili. Federasyon bizim federasyonumuz. Federasyonu biz seçtik. Daha lig başlayalı yakın zaman olmuş iken federasyon hakkında çok yorum yapmak bence doğru değil. İki aday vardı, birisini tercih etmek zorundasınız. Bir adayı seçtik. Bir tarafa oyumu kullandım. İki tane aday çıktı. Servet Bey çıkmıştı, o çekildi. Başka adaylar çıkmak istedi, çıkmadı. Önümüzde iki alternatifli seçim vardı, biz de bunlardan birisini tercih ettik. Geçmişten gelen olayları dikkate alarak tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. Federasyondan beklediğimiz tek şey adalet. Geçen sene bir hakem hakkında konuştum, Atilla Karaoğlan hakkında. Galip geldiğimiz maçtan sonra. Daha ligin başında. Başka hiçbir hakem hakkında yorum yapmadım. O gün bir başkan sezon boyunca bir tek hakem hakkında konuşmuş. O gün maçtaydım, çok kötü yönetti, Galatasaray aleyhine kötü yönetim yaptı. Maçı kazanmış olmama rağmen hakemi eleştirdim.”

“HAKEM Mİ KALMADI?”

“Önemli bir maça çıkıyoruz, bu böyleyken niye tekrar onu benim maçıma gönderiyorsun? Hakem mi kalmadı? İnadına mı? Bunların dikkate alınması, kulüplerin hassasiyetlerinin dikkate alınması bence önemli şeyler. Atilla Karaoğlan, Fenerbahçe maçında verdiği penaltıyla maçın akışını değiştirdi. Tarihi bir farka gidecekti maç. 4-5 olacak maçtı, görüntü öyleydi, penaltı uyduruktu.”

“BİR “VAR” MESELESİ VAR”

“Bu dünyada da böyle, sadece Türkiye’ye mahsus değil, elbette hakemlerin daha dikkatli, adaletli olmaları lazım. Bir VAR meselesi var. VAR, hakemlere büyük destek veren sistem. Bu atamalarda MHK’nın çok daha hassas, kurumların hassasiyetini dikkate alarak atama yapmasında fayda var. Geçmişte yaşananlara bakarak yapmaları lazım. Geçen sezonda algoritmayla hakemler atanıyordu. Bu dönemde MHK nasıl atıyor bilmiyorum. Atilla Karaoğlan’ın algoritma sonucunda mı çıktığını bilmiyorum.”

KARABORSA BİLET SATIŞI İDDİALARI

“Bir şeyi nasıl iddia edersin? İddia etmek için ne lazım? Elinde kanıt olması lazım. Bir fotoğraf, bir resim, bir yazı. Elinde tespit olur. İddiada elinizde kanıt olması lazım. Burada öyle bir şey yok. Dolayısıyla iddianın altını dolduracak, iddiaya temel olabilecek kimsenin elinde bir kanıt yok. Ne var peki? Bir şeyi iddia ettiğinizde kanıtınız yoksa bu dedikodu haline dönüşür. Şu anda bu dedikodudur. İddia değildir. Bu konuşulmaya başladığı günden itibaren, sponsorluk lansmanında, divanda çıktım dedim ki, ‘Arkadaşlar böyle bir şeyi iddia ediyorsunuz, iddia ettiğiniz konuyu getirin bana, elinizde ne bilgi, ne kanıt var, kapım açık. Babamın oğlu olsa kafasını koparacağım’ dedi. Hiçbir şey getirmediler. Son zamanlardaki konuşmalara dikkatinizi çekmek isterim. Bunu iddia şekilde ortaya atanlar, bu dedikoduyu konuşanlar sonra ‘Ben Ahmet’ten duydum. Ahmet’e soruyorlar ‘ben Mehmet’ten duydum’. Mehmet’e soruyorlar ‘Ben Hasan’dan duydum’. Bu bir dedikodudur, iş hukuka aksetmiştir. Şu an konu yargıda. Bizzat bu talebi yaptığım zaman insanlardan elindeki bilgiyi belgeyi talep ettikten sonra kimseden bir şey gelmedi.”

“BÜTÜN MAÇLARIN BİLETLERİ KARA BORSADA VAR”

“Konuşulmaya başladığı günden itibaren hem içeride, hem Pasolig’e gittim. İnsanlarla konuştum. Bir kişi bazı bilgiler verdi. Belge verdi. Onun peşine gittim. Bizimle alakasının olmadığını, kulubün dahli olmadığını tespit ettim, başka da bir şey gelmedi. Karaborsa dünyada var mı, yok mu? Karaborsa dünyada var. Amerika’da basket maçına gitseniz de var, olimpiyatlarda da var. Bir sürü portal var. Bütün maçların biletleri karaborsada satılıyor. Bu karaborsa ne bir kulübün nezdinde sadece oluşuyor ne de sadece futbolda oluşuyor. Böyle bir sistem var. Sistemin içinde iddia edilen, daha doğrusu dedikodu şeklinde söylenen husus; Galatasaray’da 18 kişi konuyla sorguya alındı, bunun içinde 2 tane yönetim kurulu üyesi var. Kendi yönetimime bakıyorum kimsenin savcı tarafından çağrılması söz konusu değil. Çağırıyoruz kimse bize bilgi, belge getirmiyor. Bu bir dedikodu şeklinde kaldı. Hukuka intikal etti, yakında neticelenecek. Bu konuyu konuşan kişilerin savcılıkta ifadeleri alınıyor. Bu dedikodudan Galatasaray halka açık şirket olması hasebiyle, dolayısıyla Galatasaray’a zarar vermek üzere ortaya çıkarıldığını düşünüyorum. Önemli bir rakibimizin bu dedikodulara istinaden Maliye, İçişleri Bakanlığı, THY’ye şikayet etmesi.”

“CİNAYET YERİNE İLK GELEN KATİLDİR”

“Daha önce söylediğim söz vardı; diyordum ki rakip kulubün iddiaları çerçevesinde cinayet yerine ilk gelen katildir. Burada katil biraz geç gelmiştir. Bu bile nereden neşet ettiğini işaret ediyor. Bu dedikodunun peşinde koşan rakibimiz her yere şikayet etti. Biraz aynaya bakmak lazım. Bunu iddia eden kişiler. Portallara girdiğinizde en başta Fenerbahçe-Galatasaray’ın biletleri karaborsada satılıyor. Maç günü yaklaşık 10 bin bilet satma hakkımız var. 10 bin biletin yüzde 92’si Pasolig vasıtasıyla satılıyor. Biz 10 bin biletin 700-800 tanesini kurumlara, futbolcuların ailelerine gönderiyoruz. Pasolig üzerinden yapılıyor. Bileti elden şu paraya alıp bu paraya satmak mümkün değil. Birileri dedi ki, ‘bu karaborsadan elde edilen parayla transfer yapıyorlar’. Böyle bir şey olabilir mi? 55-60 milyon Euro karaborsadan para kazanıyor, Galatasaray bundan transfer yapıyor deniyor. Allah aşkına bütün maçları karaborsa yapsak bir sezonluk gelirimiz zaten bu kadar. Bunun net cevabını yargı verecek. Bunu konuşan isimler şu anda savcılığa davet ediliyor.”

“KİME GİTTİYSEM NE ELİNDE BELGE VAR NE BİR ŞEY…”

“Çok net söyleyeyim; bu konuyu kimler konuşuyor. Onlara çağrı yapıyorum. Yanlarına gittim. ‘Bunu neye dayanarak konuşuyorsun’ dedim. Ben kulübün başkanıyım, sen de Galatasaraylısın. Kime gittiysem ne elinde belge var ne bir şey. Ama bu dedikodu durmuyor. Savcılığa gittim ‘Bu iddialar var, halka açık şirketim, kulubümün prestijine zarar veriyor bu iddialar. Sayın savcım lütfen bu insanları çağırın sorun’ dedim. Bu bilgi ve belgeyi talep etmeme rağmen bana vermiyorlar. Ben de savcıya gittim ‘Sayın savcım bu şahıslar bunları neye dayanarak söylüyorlar? Siz sorun, neye göre iddia ediyorlar? Eğer bu iddialar doğru değilse gereğini yapın’ dedim. Bu iddiaların peşine düştük, doğruluğunun araştırılması ve ortaya çıkarılması için. ‘Yüzde 1 şüphe arzeden konu varsa bunu yüzde 90 olarak değerlendirin’ dedik.”

“HALKA AÇIK ŞİRKET BÖYLE BİR ŞEYE TAHAMMÜL ETMEZ”

“Dedikodular öyle bir çerçeveye bürünüyor ki, bu kez kişiler itham ediliyor. Sadece masuniyet karinesi değil. Galatasaray Genel Kurulu bu insanları doğru düzgün kişiler olarak seçiyor. Siz bu kişiler hakkında iddia, dedikodu ortaya attığınızda herkes gibi bu kişiler rahatsız oluyor. Eray onun için öyle bir tavır sergilemiştir. Bilet karaborsası, 56 milyon Euro ile transfer yapıldı, kara paraydı dediler. İş bambaşka boyuta geldi. Halka açık şirket böyle bir şeye tahammül etmez. Savcılık soruşturması yakında neticelenir. O zaman gerçeği öğreneceğiz. İnsanlar önce ne demiş, savcıya ne demiş?”

“7 HAKKI 3’E İNDİRDİK”

“Biletler Pasolig vasıtasıyla satılıyor. Kombinelerde insanlara devir hakkı veriyorduk insanlara. En son yaptığımız değişiklikle 7 hakkı 3’e indirdik. Devredilecek kişilerin TC kimliklerini istiyoruz. Pasolig’le görüşme yaptık. Galatasaray’ın burada hedef olması, her maçı yaklaşık 50 bin kişi oynuyoruz. Biletleri satışa çıkartıyoruz, saniyelerde bitiyor. Fenerbahçe derbisinde, geçen sene 700 kusur bilet iade geldi. Dediko yapmaya başladığınızda ne sınırı ne sonu vardır. Derbilerde veya Avrupa maçlarında oluyor bu dedikodular. Bu işin sıkı takipçisiyiz. Bu işe rakip takımın karışması, şikayet etmesi bu işin nereden kaynaklandığının daha büyük delili. Sahada bizle baş edemeyen rakibimiz ‘bunlara bir şey yapıştırabilirsem’ düşüncesini kamuoyuna sunuyorum. Elinizde bir şey yoksa rakip takım hakkında böyle iddiada bulunamazsınız.”

“ALİ NİYE İSTİFA ETTİĞİNİ AÇIKLADI”

“Ali Yüce niye istifa ettiğini açıkladı. Young Boys maçı öncesi takımın konsantrosyonunu bozduğunu söyledi. Ali benim oğlum kadar sevdiğim birisidir. Babası iyi arkadaşım. Babasının da abisiyim. Ali’yle ilgi sevgim değişmemiştir. O belgeyi sonuçlandırdım, şimdilik bende kalsın. Konuyla ilgili belge geldi. Dibine kadar araştırdım, buldum ne olduğunu. Bizim sorumlu olduğumuz bir şey. Hukuka getirmemize gerek kalmadı. İddia edilen konu; 18 kişi 2’si yönetim kurulu üyesi. Kulüp yönetimin böyle bir organizasyonla yaptığı iddia edilen durumdu.”

“GALATASARAY ELEŞTİRİYİ SEVEN BİR CAMİA”

“Bunun bir dedikodu olduğunun anlaşılması savcılık soruşturmasından sonra olacak. Galatasaray eleştiriyi seven bir camia. Dursun Özbek yönetimi bundan önce 2 sene şampiyon olmuş. Dursun Özbek ve yönetimi şu dönemde konsolide olarak 5.2 milyar TL kâr açıklamış. Dursun Özbek yönetimi şu anda mağazacılıkta 3,5 milyar TL ciroya koşuyor. 1 milyon forma satışına çıkıyor. Galatasaray tarihinde ilk defa Florya’nın yapılmasından sonra 14 bin 500 metrekarelik yeni tesis yapıyor. Adayı tekrar Galatasaraylılara açmış. Özbek yönetimi stadın dibindeki 62 dönüm arsayı Galatasaray Spor Kulübü’ne kazandırmış. Özbek yönetimi Mecidiyeköy’deki binasını rezidansa çevirmiş ve başarılı satış dönemi geçirmiş. Özbek yönetimi Florya’daki tesislerinin 20 dönümü kendisine ait iken 45 dönümlük diğer kısmını satın almış, tapu etmiş, proje geliştirmek suretiyle Bankalar Birliği’nden çıkacağım diye iddiada bulunmuş. Özbek yönetimi sportif A.Ş’yi iyi bir kâr eden birimi var. Daha ne yapması lazım ki, eleştirilmesin. Galatasaray’da eleştiri kültürünün nihayetsiz olduğu, Galatasaray’daki başarıların altında bu eleştiri kültürünün yattığını düşünüyorum.”

“3,5 MİLYAR LİRA VERGİ ÖDEMİŞİZ”

“Önemli birkaç husus var. Bunu hem Türkiye hem camiamın hem de spor camiasının bilmesi lazım. Şimdi karaborsayı yapan kişi, karaborsa yapmak isteyen yönetim, işe başladığımızdan 2 sene evvelden bugüne kadar bilet fiyatlarını 25 misli artırmışım. Kombineleri 20 misli artırmışım. Bu iddiaların, dedikoduların nasıl gerçek dışı olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu zihniyette olan birisi biletleri 25 kat artırır mı? Bizi bu şekilde Maliye’ye, İçişleri’ne, SPK’ya şikayet ediyorlar. Hiçbir sıkıntı yok. İnsanların şunu bilmesi lazım; dedikodu ile suçlandığınızda insanlar ‘bunlar karaborsa yapıyorlar vergiden kaçıp, masa altı iş yapıyorlar’ denir. Son iki senede ne kadar vergi vermiş Galatasaray? Şuanda SGK primleriyle beraber 3,5 milyar lira vergi ödemişiz.”

“VERGİ SİLİNMESİ DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL”

“Vergi silinmesi diye bir şey söz konusu değil. 3,5 milyar lira vergi ödemişiz. Vergi verenler listesine bakın. Spor kulüpleri içinde Galatasaray Spor Kulübü özellikle vergi boyutunda temerrüde hiçbir zaman düşmedi. Çok önemli bir şey söylüyorum. Devlete olan borcunu öderken hiçbir zaman temerrüde girmedi. Şimdi hodri meydan diyorum. Diğerleri de çıksın ‘5 milyar ödedim’ desin. Programı yapmamızdan maksadımız kamuoyunu aydınlatmak. Bu dedikodularla, bu suçlamalarla baktığınızda ilk akla gelen ‘bunlar vergi kaçırıyor’. Biz öyle bir kulüp değiliz, bu gömlek bize uygun gömlek değil, başkalarına uyar mı bilmem. Bu kadar vergi ödüyorum, temerrüde düşmemişim. Bunlar o kadar önemli ki. Spor kulüplerinde finansal boyut çok önemli.”

“DEVLETİN AYRIM YAPMASI MÜMKÜN MÜ?”

“Bu statların hepsi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün malıdır. Kullanılmasından dolayı Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne para ödenir. Galatasaray az ödüyor, Fenerbahçe çok ödüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Devletin ayrım yapması mümkün mü? Biz böyle bir şeyin Galatasaray için yapılması noktasında değil. Fenerbahçe ne istiyor? Fenerbahçe ne ödüyor, bilmiyoruz. Şunu iddia ediyorum; yapılan iddiaların temeline girdiğiniz zaman şu anlaşılır, ‘sen vergi kaçırıyorsun’. Rakip takım bunu da iddia ediyor. Ben de diyorum ki ‘Arkadaş Galatasaray senin düşündüğün gibi bir kulüp değil’. Ben 3,5 milyar vergi ödemişim, sen de açıkla. Konu hukuka intikal ettiğinden dolayı fazla bir şey söylemek gereksiz.”

ERDEN TİMUR’UN AYRILIĞI

“Erden’le 2 sene beraber çalıştık. Çok başarılı yönetim gösterdik. Erden’le konuştuğumda, kendisi sportif A.Ş’deydi, devam etmesinin iyi olacağını söyledim. O da kulübe fazla mesai ayırdığını söyledi. 2 sene üst üste şampiyon olduk. İşlerinin etkilendiğini söyleyerek yönetime devam etmek istemediğini söyledi. İleride mutlaka Galatasaray’ın yönetimlerinde her türlü seviyede hizmet etmeye devam edecek. Tutunacak dalım yok lafını hangi psikoloji içinde söylediğini bilmiyorum. Geçtiğimiz 2 sene boyunca Erden hakkındaki yorumlarımı hiç dinlediniz mi? Fazla kelime söylemeye gerek yok. İnsanların çeşitli sebepleri olabilir. Ali Yüce dediniz, kendisine göre sebebi var. Bu sözü kendisine sormak lazım. Galatasaray’a hizmet eden kişilerle ilgili herhangi sorunumuz olmadı. Erden’e şunu tavsiye ettim ‘beraber iyi iş yapıyoruz, devam etmemizde fayda var’. Bunu söyledim.”

“CENK ERGÜN’ÜN İSTİFA EDİŞ ŞEKLİNİ TASVİP ETMİYORUM”

“Cenk Ergün’ün istifa ediş şeklini tasvip etmiyorum. Ben onun abisiyim, onun başkanıyım. Böyle sosyal medya üzerinden istifa olmaz. Bunu bir tarafa koyun. Onun abisi olmam hasebiyle. Kırgınlık yok. Kızgınlık var. Böyle istifa olmaz. Kendisiyle geçmiş dönemde de çalıştım. Sevdiğim, becerikli, işini bilen kardeşim. Gelirsin oturup konuşuruz, nedir derdin, sıkıntın konuşuruz. Çok bunaldığı yönler var biliyorum, sosyal medyada. Bunun yolu bu şekilde istifa etmek değil. Oturup konuşma fırsatımız olmadı. Belli bir süre seyahate gitti, döndüğünde konuşacağım. Kızgınlık doğru kelime. Cenk’in neticede abisiyim ama kendisi de profesyonel. Bütün bunları dikkate aldığımızda bir usül vardır. Anlatırsın, yardımcı olabiliyorsak çözeriz. Buna fırsatımız olmadı. Transfer dönemi bitti, izine gitti. Döndüğü zaman kendisiyle konuşacağım, kızgın olduğum kesin.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu