Fenerbahçe Avrupa Ligi’nde Belçika ekibi Union Saint-Gilloise’yi 2-1 yenerek 3 puanı aldı.
Galatasaray derbisi yenilgisinin ağırlığını üzerinden atmak isteyen Sarı-Lacivertliler için bu maç büyük önem taşıyordu. Taraftarla barışmak için galibiyete ihtiyaç vardı. Sonuca bakılırsa bu niyet gerçekleşti diyebiliriz.
Ancak, oynanan oyun hiç kimseyi tatmin etmedi. Fenerbahçe’de hala oyun ve oyuncu arayışının sürdüğünü görüyoruz. Portekizli teknik adam ideal 11’i kafasında şekillendirmemiş anlaşılan.
Geçen sezonun başarılı isimleri İsmail, Fred ve İrfan Can bir türlü form tutamadı. Bunun nedeni sorgulanmalı. Üstelik, bazı oyuncuların benimsedikleri ve başarılı oldukları bölgeleri dışında görevlendirilmesi yadırganıyor. Tadic sağda, Cengiz solda istenilen performansı gösteremiyor.
Avrupa Ligi ilk maçında Amrabat ve Livakovic dışındaki oyuncular vasatın üzerine çıkamadı. Amrabat, sakin yapısı ile oyunu rahatlattı. İyi paslar attı. Rakibin bunalttığı anlarda takımı rahatlattı. Kaleci Livakovic sahanın en başarılı ismiydi. Kurtardığı önemli gol pozisyonları vardı. Penaltıya izin vermeyerek kalitesinin ortaya koydu.
Oyuna sonradan giren Osayi çok acemice hatta sorumsuzca sarı kart gördü. Ardından yaptığı penaltı sonucu ikinci sarı karttı görerek oyun dışı kaldı. Birkaç dakika arayla iki sarı görmesi profesyonel bir oyuncuya yakışmadı. Kaldı ki, oyuna da iyi başlamıştı. Uzun süredir sakat olan Osayi, yorgunluk gösteren Mert’in iyi bir alternatifi hatta bu hattın vazgeçilmezi olacaktır.
Karşılaşmanın ilk yarısı Fenerbahçe adına çok kötüydü. Top tutmakta zorlandılar. Rakibin atakları karşısında büyük sıkıntı yaşadılar. Karambol bir oyun vardı. Gelişi güzel vuruşlar ile uzaklaştırılmaya çalışılan topların tamamını rakip oyuncular kazandı. Üst üste gelen atakları durdurmak için bir plan yoktu. Kaleci Livakovic’in yaptığı kurtarışlar takımı yenilgiden kurtardı.
İlk 45 dakika Fenerbahçe adına kabus gibiydi. Karambol oyunun esiri oldular. Üst üste iki pas yapamayışları şaşırtıcıydı. Orta sahanın başarısız oluşu takımı bütün olarak etkiliyor. Rakip ataklarını karşılayamıyorlar. Üretimde olmayınca beklenen sonuç gelmiyor.
Belçika takımının hızlı oyunu ve pas yüzdesi karşısında ne yaptığını bilmeyen bir takıma Fenerbahçe demek gerçekten güçtü.
İkinci yarı oyunu dengeleyen Sarı-Lacivertliler topa hakim olmayı başarınca atak çeşitliliği yaşandı. Beklenenden daha zor geçen bir maç izledik. Forvet oyuncular etkisizdi. Temposu düşük, kalitesiz bir maç izledik.
Fenerbahçe kazanmasına rağmen iyi bir oyun sergileyemedi. Mourinho, oyunu geliştirme adına mutlak bir şeyler yapmalı. Öncelikle, bazı oyuncuları gerçek yerlerinde oynatmalı. Cenk’e de daha fazla şans tanımasında yarar var…
