YAZARLAR

HİLAL KAPLAN / Arif olmayan, maarifi ne bilsin?

“Türkiye’nin en önemli meselesi nedir?” sorusuna verilecek ilk üç cevabın içinde muhakkak eğitim yer alır.
Yıllardır hangi cenahtan olursa olsun herkes eğitim meselesinin önemli olduğundan bahseder. Ancak çözüme dair önerilerden pek bahsedilmez. Daha doğrusu bahsedilmezdi. Milli Eğitimi Bakanı Yusuf Tekin, göreve geldikten sonra ilk olarak on yıl önce çalışmalarına başladığı müfredat değişimini gündemine tekrar aldı. Aylar süren çalışmalar sonunda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” onaylandı.
Büyük çoğunluğu öğretmen ve akademisyenlerden oluşan 1100 kişilik bir ekiple hazırlanan taslak, internet üzerinden görüşlere açıldı. 1.5 milyon insan programları indirdi. 70 bine yakın yazılı görüş alındı. Dolasıyla yeni Maarif Modeli, Türkiye’nin belki de en geniş kapsamlı istişaresi yapılan çalışmalarından biri olarak önümüze geldi.
Sınav öncesi stres atmak için camide dua edilmesinden laik atak geçiren muhaliflerin itirazları bir yana yeni müfredat, çocuklarımızın çıktı müfredatında boğulmadan öğrenmeleri ve öğrendiklerini uygulamaları amacını taşıyor. Öğrenmeden geçilen konular ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bizzat açıklamasıyla önlisans ve lisans programlarına aktarılarak daha sağlıklı bir şekilde öğrenilecek.
Yeni Maarif Modeli ile Türkiye Yüzyılı perspektifine uygun bir şekilde çocuklarımızın, Mavi Vatan, Gök Vatan, Filistin, Kıbrıs Davası, kardeş Türk devletlerimiz ile yakın ilişkilerimizin zeminini öğrenmesinin önü açılacak. Çocuklarımıza uzay çalışmalarımızdan savunma sanayiimizdeki gelişmelere kadar yeni Türkiye’nin güçlü yanları öğretilerek özgüvenli nesillerin yetişmesi sağlanacak.
Türkiye’de başbakan asan darbeleri milli bayram olarak kutlamak şöyle dursun, ülkemizdeki darbelerin tarihi anlatılacak. Böylece darbeden medet uman ideolojik körlüğün hatta ihanetin kökü kurutulacak.
Bu modelin en önemli ayaklarından birini öğretmenler oluşturuyor. Müfredat söz konusu olduğunda bunun özellikle altının çizilmesi garip karşılanabilir. Ancak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bunu belirtmesinin özel bir nedeni var.
Türkiye’de son yıllarda öğretmenler, öğrencileri hoşnut etmekle görevli bir resepsiyon görevlisi gibi algılanmaya başladı. Ebeveynlerin çocuklarını kutsadığı ve mutlu olmadıkları her detay için öğretmenlerden hesap sorduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bakan Yusuf Tekin, sayısı 800 bine ulaşan öğretmenlerin sınıfta daha fazla inisiyatif alacağı bir model ortaya koyuyor.
Yeni Maarif Modeli, günümüz dünyasının en önemli sorunlarından biri olan küresel cinsiyetsizleştirme belasına karşı yarınlarımız olan çocuklarımızı korumayı amaçlıyor. ABD ve Avrupa’daki okullarda çocuklara cinsiyet değiştirme reklamı yapılırken bunu düşünmek her türlü takdiri hak ediyor. Sadece bu bile yeni modelin başarılı olması için elimizi taşın altına koymamız gerektiğini gösteriyor.
Arif olmayan, maarifi ne bilsin?

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Hilal Kaplan | Arif olmayan, maarifi ne bilsin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu